basin
İŞTE BİR ADAM
İlk gençlik yıllarımdı. Belki de çevremde olup bitenleri algılamaya başladığım yıllar. Ben hayatın baharında, o ilk gençlik yıllarını gerilerde bırakmış bir öğretmen. Birbirimizle aynı ortamda çalışmak hiçbir zaman nasip olmadı. Ama onunla çalışmayı hep isterdim. Olmadı. “Kısmet değilmiş” diyor geçiyorum. Bu yazıyı kaleme aldığımı duysa belki de çok şaşıracaktır. Çünkü ona, kendisini yazacağım izlenimini hiç vermedim. Zaten o da kendisini yazdırmak için özel bir davranış içerisinde hiç olmadı. Yapısı gereği de olmayacağından eminim. Hani derler ya, “ülkesini en çok seven insan, işini en iyi yapandır.” Bu da işini en iyi yapanlardan… Israrla, azimle ve kararlılıkla…
Adı Hakkı Cengiz… Bir zamanlar Saimbeyli Halk Eğitim Müdürlüğünde müdür yardımcısı olarak çalıştı. Diğer çalışmalarını bir tarafa bırakacak olursak özellikle Saimbeyli de halı ve kilim çalışmalarına verdiği önem her türlü takdirin üzerindedir. Halk Eğitimde çalıştığı yılları çok iyi hatırlıyorum. İlçenin hemen hemen her köyünde halı ve kilim dokuma kursları ile bizzat yakından ilgilenmişti. O zaman, görevinin gereğini yapıyor denilebilirdi. İnsan görevinin gereği gibi yapıyor olsa da o işe eğer yüreğini koymuşsa çok güzel eserler meydana gelir. Geldiğine de her zaman şahit olmuşuzdur.
Hakkı hocam emekli olduğunda içimde tarifsiz bir burukluk olmuştu. “Eyvah!” demiştim. “Artık Saimbeyli’de halı ve kilimcilikte emekli oldu” diye düşünmüştüm. Yanılmadığımı da bir süre sonra gördüm. Ancak yanıldığım bir nokta vardı. Hakkı Hocayı iyice incelememiştim. Diğer emekli olan devlet memurları gibi gider emekliliğini yaşar, bir daha da halı ve kilimle uğraşmaz sanmıştım. Beni yanılttığı için Hakkı Cengiz hocama ne kadar teşekkür etsem az gelir. O beni yanıltarak çok faydalı bir iş yaptı. Emekli olunca da halı ve kilimle bağlantısını kesmedi. Kozan’da halı ve kilim satmak için bir iş yeri açtı. Kendi imkânları ile Saimbeyli ve komşu ilçelerde köy köy gezerek tezgâhlar kurdu. Yeni kilimler dokuttu. Yeni motifler geliştirdi.
Birkaç ay önce Saimbeyli Kaymakamımız Sayın Musa Sarı’nın makam odasında Hakkı Cengiz Hocam ve usta öğretici kızlarımızın katıldığı bir toplantıda ben de bulundum. O toplantıda herkes kilimlere bakarken ben Hakkı Hocamın heyecanına odaklandım. Slâyt gösterisi olarak ekrana yansıyan kilimleri o kadar yürekten inceliyordu ki onu ancak gönül adamları fark ederdi. Kaymakamlık odasına getirilen kilimleri kucaklarken onları ne kadar benimsediğini görmemek için gözlerinizin kör olması gerekiyordu. Kilimler ellerinde eğreti durmuyor, sanki yüreği ile birleşmişti. Kilim konusunda o kadar uzmanlaşmıştı ki binlerce atılan ilmek arasında hatalı olan bir ilmeği hemen fark edebiliyordu. Hangi motiflerin hangi anlamlara geldiğini, hangi motiflerin hangi bölgelerde dokunduğunu çok iyi biliyordu. Hele, Saimbeyli yöresine ait motifleri anlatırken gözleri gülüyordu. Orda anladım ki, halı ve kilim Hakkı Cengiz Hocamda işten ileri aşk olmuştu. İşte o aşk ki Hakkı Cengiz ismini uzun süre yaşatacak bir aşktır.
İlçede açılan halı ve kilim yıkama atölyesinde Hakkı Cengiz Hocamı yine en başta gördüm. Kilimleri elleri ile yıkamaya atıyordu. Onları yere sererken, onları katlarken hep benimsemiş, sevmiş hatta yüreğine onları kazımış bir adamın izleri vardı. Her şeyden çok anlamam ama yürek adamını gözlerinden tanırım. Bu yürek halı ve kilimle bütünleşmişti.
Adana’da ki fuar resimlerini görünce bir kez daha anladım ki, Hakkı Cengiz Saimbeyli kilimciliğinin baş mimarıdır. Ona sahip çıkılıp desteklenmeli ve kilimlerimiz dünya pazarlarında yer almalı. Eğer Hakkı Cengiz kendi kıt imkânları ile bu denli başarı elde edebiliyorsa ona destek verildiğinde hem kilimlerimiz markalaşmış olacak hem de köylerimizde işsizlik sıkıntısı yarı yarıya azalacaktır.
Derim ki, “Hayırlı insan mı arıyorsunuz?” bırakmayın Hakkı Cengiz Hocamın ellerini… Hem insanımız, hem kültürümüz, hem de geleceğimiz kazansın. El sanatları ölmek üzere, Hakkı Cengiz gibi insanlarda az bulunur. Son pişmanlıkta fayda etmez…
İşte bir adam… Yaptığı iş güzel, azimli, kararlı ve ne yaptığını biliyor. Ben de onun önünde saygı ile eğiliyorum. Hep böyle kal Hocam. Hep böyle kal…
İŞTE BİR ADAM
Ahmet KAYTANCI tarafından yazıldı.
Çarşamba, 14 Mayıs 2008 18:01
İŞTE BİR ADAM
www.radyoobruk.com'daki makalesi.